Öğretmen olabilmek için azmiyle engelleri aştı
34 yaşındaki Mahmut Ataş, 1993 yılında arkadaşlarıyla birlikte yüzmeden dönerken otomobil çarpması sonucu yaralandı. Ataş, kaldırıldığı hastanede, müdahalede geç kalındığı için 2 bacağını da kullanamaz hale geldi. 6 ay süren tedavilerinin ardından tekerlekli sandalye ile hastaneden çıkan ve 5 yıl eğitimine ara veren Ataş, yakınları ile komşularının çocuklarının başarısını görünce eğitimine devam etme kararı aldı. Tekerlekli sandalyeye mahkum olan ve ortaokul ile liseyi açıktan okuyan Ataş, eksiklerini tamamlamak için geceleri de ders çalışarak, üniversite sınavına girdi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi sınıf öğretmenliğini kazanan Ataş, 2010 yılında mezun oldu ve KPSS’ye girerek aldığı 90 puanla ilk tercihi memleketi Elazığ’a öğretmen olarak atandı. 6 yıldır kullandığı akülü tekerlekli sandalye ile derslere giren Ataş, engelin engel olmadığını herkese göstererek örnek oluyor.
“ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELMEYE ÇALIŞTIK”
Kazım Karabekir İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olan Ataş, “Meslekteki 6. Yılım. Bu okula bu yıl yeni geldim. Öğrencilerle birbirimizi daha yeni tanımaya çalışıyoruz” dedi.
Hayatını değiştiren kazayı anlatan Ataş, “Arkadaşlarla yüzmeye gitmiştik. Oradan dönüşte yolun orta refüjüne geçmiştim. Araba çarpması sonucu trafik kazası geçirdim. Trafik kazasından sonra yaklaşık 6 ay kadar farklı şehirlerde ve hastanelerde tedavi gördüm. Tedavide belli bir geri dönüş oldu. İlk zamanlar daha kötüydü. Oturmakta bile sıkıntı yaşıyordum. Ama çok şükür şu an gayet iyiyim. Her ne kadar tekerlekli sandalyeye bağlı bir şekilde hayatımızı sürdürsek de, zorlukların üstünden gelmeye gücümüz yettiğince çalıştık” diye konuştu.
GECELERİ DERS ÇALIŞARAK ÜNİVERSİTEYİ KAZANDI
Tedavisi tamamlanmasının ardından hayatında 5 yıllık bir ara döneminin olduğunu aktaran Ataş, “Tabi trafik kazasıyla birlikte bilgimin yüzde 80,90’ını hemen hemen unuttum. Sadece matematikte temel toplama, çıkarma, çarpma, bölme işlemleri aklımda kaldı. Okumayı seviyordum. Okumayı istiyordum. Tekrar okula başvurdum. Ortaokulu ve liseyi dışarıdan sınavlara girerek verdim. Daha sonra çok şükür üniversite sınavlarına hazırlandım. Diğer öğrencilerle aramdaki o mesafeyi kapatabilmek için daha fazla çalışmam gerekiyordu. Çünkü temelim zayıftı. Bunu da günlük saat bazında daha fazla çalışarak, özellikle geceleri sessiz bir ortamda daha fazla çalışarak bu açığı kapattım. Çok şükür 2006 da Anadolu Üniversitesi sınıf öğretmenliği bölümünü kazandım. Orada okuduğum 4 yılda çok şükür başarılı bir eğitim dönemim oldu. Hiç alttan ders bırakmadım” dedi.
KPSS’DEN 90 PUAN ALDI, MEMLEKETİNE ATANDI
2010 da mezun olduğunu anlatan Ataş, şunları kaydetti:
“O yıl devletimizin açmış olduğu engelli öğretmen alımına ilişki engelli KPSS’de 90 puan aldım. İlk tercihim olan Elazığ’a atandım. 2010’dan bu yana görevde 6. yılım. Çok mutluyum ve huzurluyum. Hani bir başarının, bir isteği, arzunun devamı olarak çabanın emeğini görmek insanı mutlu ediyor. O yüzden çok mutluyum. 2 gün önce bir arkadaşımın paylaştığı bir söz vardı. Pavlov'un bir sözü yanlış hatırlamıyorsam. 'Gideceğiniz yerden eminseniz, engeller sizin için dinlenme noktası olmaktan öteye geçmez.' Belki ben de trafik kazası geçirdiğim zaman ilk bocalama, içine kapanıklık, toplumdan kaçış oldu ama daha sonra düşündüğünüz zaman bu hayatın sonu değildir. İllaki bir şeyler yapmak zorundasınız. Şimdi aileniz yanında ileride neler olur bilemezsiniz.”
“ENGEL, HİÇ BİR ŞEYE ENGEL DEĞİL”
Engelinin kendisine engel olmadığının altını çizen Ataş, şu ifadelerde bulundu:
“Engelin aslında okumaya ve sadece öğretmenlik değil diğer mesleklerde de engel olduğuna ben inanmıyorum. Zaten son yıllarda engelli alımı, Türkiye’de engelli istihdamı gerçekten iyi bir dereceye geldi. Bu zamana kadar benim engelli oluşum, öğretmenliğim de dersleri, bilgimi, tecrübemi öğrencilerime aktarmama bir engel olarak görmedim. 6 yıldır başarılı bir şekilde görevimi icra ediyorum. Benim gibi Türkiye’de birçok öğretmenin bu şekilde. Öğretmen veya Avukat hatta diğer mesleklerle uğraşanların görevini başarıyla yaptığını düşünüyorum.”
Kendisini sahip olduğu aile bakımında çok şanslı bir insan olarak değerlendiren Ataş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle televizyonda kendi engelli çocuğunu bodruma kapatanlar, zincirlere vuranlara gördüğümüz zaman hep kendi aileme şükür ettim. Annem olsun ki, annem kendi ailesini, annesini, kardeşini ve akrabalarını burada bırakıp benimle birlikte Eskişehir'e geldi. Annem, erkek kardeşim, kız kardeşim, abim, ablam hepsi yani ben ailemden gerçekten çok iyi bir destek gördüm. Her zaman her konuda yanımda oldular. Zaten şuan burada mutlu ve başarılı bir şekilde bulunuyorsam en büyük destek ailemindir” diyerek sözlerini tamamladı.
Öğretmenlerini çok sevdiklerini ifade eden öğrenciler de, kendilerine örnek aldıkları öğretmenleri gibi birer öğretmen olmak istediklerini dile getirdi. Okul Müdürü Yunus Çelik ise, Mahmut öğretmenin öğrencilerine daha fazla nasıl faydalı olabilirim düşüncesiyle hareket ettiğini bildiğini ve takdir ettiğini vurguladı.