’Paralel’ Mağduru Emniyet Müdürü İfade Verdi
Mersin merkezli 7 ilde düzenlenen ’Paralel Devlet Yapılanması’na yönelik operasyon kapsamında, Bingöl İl Emniyet Müdürü Süleyman Pamuk ile MHP eski MYK üyesi Barış Sanal, savcılıkta ifade vererek ’paralel yapı’ zanlılarından şikayetçi oldu.1 Haziran tarihinde Mersin merkezli Ankara, Mardin, Bingöl, Denizli, Hakkari ve Samsun illerinde eş zamanlı olarak düzenlenen ’Paralel Devlet Yapılanması’na yönelik operasyonda, aralarında eski İstihbarat ve KOM Şube Müdürleri ile eski Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkan Yardımcısı’nın da bulunduğu 57 kişi gözaltına alınmış, adliyeye sevk edilen şüphelilerden eski Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Suat D. ile emniyet mensupları Ahmet Ş., Bekir K., Erdem K. ve Hüseyin A., "Terör örgütü kurmak, yönetmek, kurulan örgüte üye olmak, adli yargılamayı ve hükümetin işleyişini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, iftira, kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetme, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, suç uydurma, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetme ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından tutuklanmıştı. Diğer şüphelilerin bir bölümü tutuksuz yargılanmak, bir bölümü ise ’adli kontrol’ kararı ile serbest bırakılmıştı.Operasyon kapsamında Bingöl İl Emniyet Müdürü Süleyman Pamuk ile MHP eski MYK üyesi Barış Sanal da bugün Mersin Adliyesi’ne gelerek müşteki sıfatı ile ifade verdi. Paralel zanlıları tarafından uzun süre teknik takibe alınarak dinlendikleri belirtilen Süleyman Pamuk ve Barış Sanal, terörden sorumlu Başsavcı Vekili’ne ifade vererek, ’paralel yapı’ zanlılarından şikayetçi oldu.KENTTEKİ GAZETECİLER TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMAK SUÇUNDAN DİNLENMİŞÖte yandan, Mersin’de vali, vali yardımcıları, siyasiler, belediye başkanları, bürokratlar, emniyet mensupları ve iş adamlarının aralarında bulunduğu 123 kişiyi, yasa dışı şekilde dinledikleri iddiası ile yargılamaları devam eden ’paralel yapı’ zanlılarının, kentteki ulusal ve yerel basında görev yapan gazetecileri de dinledikleri ortaya çıktı. Dönemin istihbarat şube müdürünün imzası ile mahkeme kararı ile alınan dinleme kararlarında, gazeteciler için birçok terör örgütünün ismi kullanılarak, bu örgütlere üye oldukları ve örgütsel faaliyet içerisinde bulundukları iddia edilmiş.