Saadet Partisi; " Erdoğan Meshep kavgasına alet oluyor"

Saadet Partisi; " Erdoğan Meshep kavgasına alet oluyor"
Saadet Partisi Karaman Teşkilatı düzenlediği Divan toplantısında, Ak Parti hükümetine yüklenerek, Başbakanın meshep kavgasına bilmeyerek alet olduğunu söyledi.

 Saadet Partisi Konya Eğitim Başkanı Yavuz Aydın’ın katılımıyla gerçekleşen İl Divan Toplantısı, Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin yaptığı konuşmada Kuvvetler Ayrılığı prensibini değerlendirdi.


Şahin,  “Gün geçtikçe;  AKP’nin değilmiş gibi yaptığı IMF politikalarıyla İnsanlarımız, yoksullaşıp fukaralaştırılmaktadır. Bu durum AKP ye, Sayın Başbakana şüpheyle bakılmasına, güven kaybına yol açmaktadır." dedi.
Merhum Erbakan Hocamız, ekonomide canlılık ve zenginlik denildiği zaman herkesin hem fikir olduğu kişidir. Bu da Saadet Partisi’ ne ilgi, alakayı ve teveccühü artırmaktadır. Anketlerde bu durumu görmüş olmaları gerekir ki; Saadet Partisi’ne ilgi, alakayı, teveccühü… kendilerine çevirmek için… Konya’da Sayın Başbakan,  Merhum Hocamız, Efsane Başbakan Erbakan Hocamız’ın ismini telaffuz etme gereği duymuştur.
 Konya’da, Konyalıların nabzına göre şerbet verilerek, Kuvvetler ayrılığı prensibi beceriksizliklerine mazeret gösterilmiştir. Hatta o yapmak istiyormuş ta onu engelleyenler yüzünden yapamıyormuş edasıyla…. Değilse yaparız, yapacağız, az kaldı, dişinizi sıkın 2023 de her şey hallolacak konuşmaları yapılmıştır.
Öncelikle; Saadet Partisi’nin görüşü; Kuvvetler Ayrılığı değil, Kuvvetler Paralelliğidir. Kuvvetler Paralelliği ile Hak yönünde Hakkı üstün tutmaktır. Kuvvetler ayrılığında ise Hakkı değil, kuvveti üstün tutan görüş hakimdir. 
Kuvvetler ayrılığı prensibinde yürütmenin, yani iktidarın,  AKP’nin en kuvvetli etken güç olduğu hepimizin malumudur. Örneğin; AKP’nin 5 birim kuvveti, diğer iki kuvvetin 1’ er birim kuvveti olsun, 2 birim kayıpla, 3 birim farkla; AKP diğer iki kuvveti çekmektedir. Bundan dolayıdır ki;  AKP, kuvvetler ayrılığı prensibini bahane göstermesi inandırıcı değildir.
Asıl söylemek istediğimiz;  AKP, diğer kuvvetlerle (vektörlerle) olan bileşke kuvveti; Amerika, Avrupa Birliği, IMF, Nato ve İsrail yönünde gitmesidir.  Bu yön, AKP ve Sayın Başbakan kendi hür iradesiyle halk kurban edilerek belirlenmektedir. 
İşte bu yüzden AKP ile Saadet Partisi arasında eylem ve yön farkı vardır. Bu fark bariz şekilde ortadadır. Örneğin; AKP’nin yönü Avrupa Birliği’dir, AB ağabeyleri, eylem olarak, domuz etini kasaplık et statüsüne sokulmasını istemiştir. Öyle de olmuştur.” İfadesinde bulundu.


Konyaʹdan katılan Konya Eğitim Başkanı Yavuz Aydın, Suriyeʹde ki gelişen olayları değerlendirerek Başbakan Erdoğanʹın bölgede mezhep kavgasına alet olduğunu iddia etti.
Ardından söz alan Saadet Partisi Konya Eğitim Başkanı Yavuz Aydın; 10 yılda Milli Sanayii kuramadı, Patriot’a sarıldı!
Batılı emperyalistlerin, İslam dünyasının her tarafında Şii ve Sünni çatışması çıkarmak için devletleri manipule ettiğini söyleyen Yavuz Aydın, Başbakan Erdoğanʹın ise televizyonlarda yaptığı konuşmalarda buna zemin hazırladığının farkında bile olmadığın bildirdi. Aydın, "Oysa Erbakan Hocamız D-8ʹi kurarken bir Şii devleti olan İranʹla, Mısırʹı bir araya getirmiş aynı masa etrafında toplamıştı.
Şimdi ise Sayın Başbakan Türkiyeʹnin güvenliğini bahane ederek füze kalkanı ve patriotları Türkiyeʹye getirip Türkiyeʹyi bir savaşın eşiğine getirdiğini görememektedir. Bunun anlamı şudur "Ben 10 yıldır iktidardayım fakat Türkiyeʹnin güvenliği için gerekli olan milli sanayiyi kurmadım ve bu yüzden Natoʹyu davet etmeye mecbur kaldım" demektir" diye konuştu. "Bizim önümüze yüzde yüz yerli diye Uzaya fırlatılan "Göktürk 2" Uydusu ile, "Yerli tank Altay" konusunu çıkarmasınlar" diyen Aydın, bu iki projenin en önemli parçalarının yabancılardan alındığını gazetelerde boy boy okuduklarını kaydetti.
Yavuz Aydın, adeta ülkemizi işgal edercesine alel acele getirilen patriot adı altında yeni bir çekiç güç konuşlanmasına karşı Ocak ayının 6ʹsında Gaziantepʹte ʹNe Füze, Ne Gözyaşı İstemiyoruz." Mitingine tüm duyarlı vatandaşları davet ederek, "Çünkü yarın düğmesi Natoʹnun güçlerinin elinde olan bu füzelerin Ankaraʹya döndürülüp bizim milletimize karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir?" diye sordu.