Şaban Şahin, Mısırʹda ki Darbeye tepki gösterdi.
Yayınlanma:
Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin, Mısırdaki Halkın İdaresine karşı yapılan darbeyle ilgili Saadet Partisinin görüşlerini açıkladı.
Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin yaptığı yazılı açıklamada, “ Üzülerek şahit olduk ki Mısır’da ordu bir darbe yaparak, Mısır halkı tarafından bir sene önce seçilen Cumhurbaşkanı’nı görevden alarak anayasayı askıya aldığını ilan etti.
Her ne kadar ordu ve bu ihtilal e destek verenler aksini iddia etseler de, bu müdahaleyi, Mısır halkının sandıkta yaptığı tercihe bir ihanet olarak görüyoruz ve şiddetle kınıyoruz.
Bilinmelidir ki, darbe duyurusunun, seçimlerde başarısız olmuş grup ve parti temsilcileri ile birlikte yapılması, bu darbeye meşruiyet kazandırmaz.
Meydanlarda toplanan kalabalıkların bir kısmını Mısır halkının temsilcisi kabul edip, diğerlerini dikkate almamak da Mısır halkına değer vermek manasına gelmez.
Sandıkta halkın desteğini alamayan muhalefet liderlerinin bu senaryoda yer alması ve askeri müdahaleye destek vermesi, sadece düştükleri acziyetin ne kadar onur kırıcı olduğuna işaret eder.
Ayrıca Mısır ordusunun, Yüksek Mahkeme Başkanı’nı “Mısır’ın Cumhurbaşkanı” olarak tayin etmesi ve bu tayinin mahkemece uygun görülmesi, adalet mekanizması için yüz kızartıcı bir tavırdır.
Son bir yıl içinde seçilmiş parlamentoyu fütursuzca lağveden, seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin icraatlarını engelleyen, seçimlerin tekrarlanmasına mani olan ve böylece politize olduğunu ortaya koyan bir adalet kurumunun varlığı, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü prensibinin önündeki en büyük engeldir.
Seçimlerde başarısız olmuş siyasiler, siyasileşmiş yargıçlar ve ülkelerini dış tehditlere karşı koruma görevini yerine getireceklerine aciz siyasetçilerin menfaatlerine alet olan ordu mensupları, her zaman ve her ülkede demokrasiye ve insan haklarına karşı en büyük darbeyi vurmuşlardır.
Yani darbeler, aslında yöneticilerden çok, insan haklarına, hukuka ve demokrasiye karşı yapılmıştır ve bundan en büyük zararı ülke halkları çekmiştir.
Bir takım taleplerini ve tepkilerini samimi olarak dile getirmek için meydanlara dökülenler, ihtilallere alkış tuttuklarında, çok geçmeden bu yaptıklarının yanlışlığını görürler, ama iş işten oktan geçmiş olur.
‘Bu müdahale ‘bir darbe değil halkın arzularına tercüman olmaktır’ demek gerçekleri değiştirmez.
* Bu müdahale bir darbedir ve demokrasinin köküne bomba koymuştur;
* Bu müdahale insan haklarını ve hukuku, en hafif tabir ile ihlal etmiştir;
* Bu müdahale halkın seçimlerdeki tercihlerini hiçe saymıştır;
* Bu müdahale ile ‘Ordu’, Yüksek Mahkeme Başkanını Cumhurbaşkanlığına getirerek, adalet mekanizmasını ihtilale alet etmiş ve Mısır halkının hukuka olan inancını sarsmıştır.
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’nin seçimle göreve gelmesinden itibaren, siyasi bir muhalefet Partisi gibi davranan Yüksek Mahkeme, mensupları itibarlarını yitirdiklerini çok geçmeden anlayacaklardır.
Göreve geldikten sonra, çürümüş bir bürokrasiyi devralan Cumhurbaşkanı Mursi, durumu düzeltmek, demokrasiyi rayına oturtmak ve sivil idarenin otoritesini sağlamak için attığı her adım, başta Yüksek Mahkeme olmak üzere, bürokrasi tarafından sürekli olarak engellenmiştir.
Diğer yandan İhvan-ı Müslim’in üst yöneticilerinin tutuklanması, ihtilalin gerçek yüzünü ortaya koymuştur.
Bu darbenin arka planında Arap baharı olarak adlandırılan uyanışın bir tezahürü olarak BOP’nin uygulamasının önüne çıkan engellerin kaldırılmasının yattığına da inanıyoruz.
Son olarak ve tereddütsüzce söyleyebiliriz ki, siyasi ihtiraslarına askeri darbelerle ulaşmak isteyenler yarın itibarlarının ne kadar düştüğünü göreceklerdir.
Tekraren, Mısırdaki askeri darbeyi, Mısır halkının meşru iradesine karşı yapılmış bir kalkışma olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanı Mursi’nin ve ihvan liderlerinin tutuklanmasını şiddetle kınıyoruz” ifadesinde bulundu.
Siyaset