AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çalık: “İdam Kararının Tekrar Mutlaka Tartışılması Gerekiyor”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, Mersin’in Tarsus ilçesinde hunharca katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ı öldürenlerin insan olamayacaklarını belirterek, “Bu canilere verilecek en güzel cevabın insanlık adına verilmesi gerektiğini ve idam kararının tekrar mutlaka tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Siz bir insanın canını aldığınızda karşısında canınızın alınacağını bilmesi gerekir o canilerin” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Halkla İlişkiler Başkanı Öznur Çalık, Halkla İlişkiler Başkan Yardımcıları Batman Milletvekili Ziver Özdemir, Doç. Dr. Hüseyin Tutar ve Betül Keskin ile birlikte “Yeni Türkiye’de Sivil Toplum Buluşmaları” toplantısına katılmak üzere Mersin’e geldi. Bu kapsamda ilk toplantısını, Mersin’deki sivil toplum örgütleri temsilcileri ile Suphi Öner Öğretmenevi’nde yapan Çalık, öğleden sonra da AK Parti İl Başkanlığı’nda düzenlenecek Halkla İlişkiler Toplantısı’na katılacak. Çalık’a, sivil toplum örgütleri buluşmasında AK Parti Mersin Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun ve Çiğdem Münevver Ökten ile İl Başkanı İsmail Taşpınar eşlik etti.
“İNSANLIK DIŞI BİR İŞLEMLE KARŞI KARŞIYAYIZ VE BUNU YAPANLAR İNSAN OLAMAZ”
Toplantının basına açık bölümünde konuşan ve konuşmasını Mersin’in Tarsus ilçesinde hunharca katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’a ayıran Genel Başkan Yardımcısı Çalık, önceden programlanan bu toplantıda sivil iradenin siyasi iradeyle birlikte Mersin’i ve Türkiye’yi konuşması için geldiklerini söyledi. Ancak, 3 üç gün önce yaşanan Özgecan Aslan cinayetinin Türkiye’yi derinden üzdüğünü belirten Çalık, “Bütün yürekleri yakan, Türkiye’yi yakan, hepimizin yüreğinin acımasına ve çığlıklar atılmasına neden olan Özgecan kızımızın vefatı hepimizi çok derinden yaraladı ve biz de Mersin’e gelirken yüreğimiz çok buruk, çok üzgün bir şekilde geldik. 21. yüzyıldayız ve 20 yaşında bir genç kızımızı maalesef hunharca katlettiler. Bu katlediş, cahiliye döneminde ancak diri diri toprağa kadınların gömüldüğü dönemlerden kalmıştır. Bugün 21. yüzyılın Türkiye’sinde, 20 yaşındaki bir genç kızın, hayatının baharında, çiçeği burnunda bir evladımızın, Özgecan’ın katledilişi hepimizin yüreğini dağladı. Bir insanlık dramı ve insanlık dışı bir işlemle karşı karşıyayız ve bunu yapanların insan olmayacağını çok net ifade etmek gerekir. Bir insanın canını yakmak, bütün insanlığın canını yakmakla eşdeğerdir. Tarsus’ta hunharca öldürülen Özgecan’ı ateşe veren o vahşi baba ve oğlu, bu dünyada nasıl cezalandırmak gerekir, herkes vicdanında bunu muhakeme etsin” diye konuştu.
“İDAM KARARININ TEKRAR MUTLAKA TARTIŞILMASI GEREKİR”
Siyasilerin yasa yapıcılar olduklarını, ancak yasalardan önce vicdanları olduğunu dile getiren Çalık, “Hepimizin, tüm Türkiye’nin bu konuda ses vermesi gerekir. Hele de sivil toplum örgütlerimizin bu sesi çok yüksek çıkarması gerekir. Biz idamı kaldırdığımız andan itibaren özellikle devlete karşı yapılan suçlarda idamın kaldırılması tabii ki hepimiz için çok önemliydi. Ama bugün dönüp Türkiye’mize, dünyaya baktığımız zaman cana kıyan, 20 yaşında bir genç kıza ya da geçmiş dönemlerde 3 yaşında, 5 yaşında çocuklara tecavüz ederek onların hayatını karartarak, öldürerek canlarını alan bu canilere verilecek en güzel cevabın bence insanlık adına verilmesi gerektiğini ve idam kararının tekrar mutlaka tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Devlete karşı yapılan suçları bir tarafa koyup, siz bir insanın canını aldığınızda karşısında canınızın alınacağını bilmesi gerekir o canilerin” ifadelerini kullandı.
Mersin’den bugün bu sesi özellikle sivil toplum örgütlerinin de yükselteceğine olan inancının tam olduğunu vurgulayan Çalık, şöyle devam etti: “Çok net söylemem gerekir ki, biz savaşlarda ölen kadınlardan, çocuklardan ve uluslararası alanda katledilen, ölen kızlardan bahsediyoruz ama burada Türkiye’de, Mersin’de canımızın yakılması, yüreğimizin yakılması, Özgecan’ın yakılması hepimizin canını acıtmış, yüreğini burkmuş ve hepimizin üzülmesine, gözyaşlarına vesile olmuştur. Kızımıza Allah rahmet eylesin, ailemizin, ülkemizin, milletimizin başı sağ olsun ve kadın sesinin arşa ulaştığı bu günlerde hepimizin çok temkinli olması ve bizim de yapılacak olan tedbirleri çok hızlı bir şekilde almamız gerektiği kanaatindeyim.”
“MERSİN’DEN BİR SES YÜKSELSİN. O SESİN ADI ‘KADIN’ OLSUN”
Bugün Mersin’de, Türkiye’de başlattıkları Milli Birlik Kardeşlik Projesi’ni, analar ağlamasın diye çıktıkları yolda Özgecan’ın annesinin nasıl ağladığını, nasıl gözyaşı döktüğünü konuşacaklarını ifade eden Çalık, “Bugün buradan bir ses yükselsin istiyorum. O sesin adı ‘kadın’ olsun istiyorum ve biliyorum ki, hepiniz kendi kurumlarınızı kendi ticaretinizi Mersin’in ekonomisini hepsini bir tarafa koyacaksınız ve bugün buradan bir kadına, bir genç kıza yapılan ölümün, cinayetin, şiddetin sesini Mersin’den vereceksiniz. Sesimiz buğulu, yüreğimiz buğulu ama sanmayın ki bu bir hamaset, sanmayın ki siyasi bir söylem. Yıllardır kadın üzerinde mücadele ediyoruz, kadına şiddeti önlemek için çok ciddi mücadeleler yaptık. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Meclis Başkanımıza ‘kadına şiddete hayır’ kampanyaları başlattık, yasalar çıkardık, 4320 yetmedi 6284’ü çıkardık, Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ni çıkardık. Bütün yasal düzenlemelere rağmen hala insanın katledildiği, kadının katledildiği, cinayetlerin işlendiği, maalesef ölümlerin olduğu bir dünya var. Buna hepimizin dur demesi lazım, siyasi iradenin dur demesi lazım, sivil iradenin dur demesi lazım. İnşallah buradan bir ‘dur’ sesi gelecek, güçlü bir ses vereceğiz” şeklinde konuştu.