Nihat Aytürk, Kmü’de protokol semineri verdi
Yayınlanma:
Kamu yönetimi ve protokol bilgisinin ünlü ismi TODAİ Enstitüsü Uzmanı Öğretim Görevlisi Nihat Aytürk, KMÜ’de protokol yönetimi eğitimi verdi.
Karamanoğlu Mehmetbey Konferans Salonunda 03-04 Ocak 2013 tarihlerinde gerçekleşen programda Aytürk’ün seminerini Karaman Valisi Murat Koca ve eşleri, Garnizon Komutanı J. Alb. Selçuk Boz, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Kemal Çokdinç ve eşleri, Adli Yargı ve Adalet Komisyonu Başkanı Suat Sonay, Rektör Prof. Dr. Sabri Gökmen ve eşleri, İl Emniyet Müdürü Lütfü Sönmez ve eşleri ile il ve üniversite protokolünden oluşan geniş bir dinleyici kitlesi takip etti.
Aytürk, konuşmasına protokolün tarifiyle başladı ve “Protokol şekildir, usuldür, biçimdir; protokol, küçük şeylerin toplamıdır.” dedi. Protokolün Kanuni Sultan Süleyman’dan beri uygulandığını ve buna ‘teşrifat’ denildiğini anımsatan Aytürk, yine ilk kez Kanuni Sultan Süleyman tarafından Teşrifat Tüzüğü yayımlandığını ve Teşrifat Dairesi kurulduğunu söyledi. Aytürk, Kanuni’nin ardından Avrupa’nın yedi devletinin saray nazırlarını göndererek Osmanlı’dan protokol kurallarını öğrenme yoluna gittiğini belirtti ve “Bugün hala Türkiye, dünyada protokol bilgisinin öncüsüdür. Arap ülkeleri ve Orta Asya devletlerine protokol dersleri Türkler tarafından verilmektedir, Avrupa’da protokol müdürlerinin çoğunluğu Türklerden oluşmaktadır.” diye konuştu.
Aytürk, dünyada 1815 yılına kadar devlet büyüklerinin birbirlerine gidip gelmediğini, ancak elçiler aracılığıyla karşılıklı hediyeler verildiğini söyledi; uluslararası protokol kurallarının ilk kez 1815’te kayda geçirildiğini ve 1961’de bu kurallar üzerinde BM tarafından ufak tefek değişiklikler yapıldığını bildirdi. Aytürk, Türkiye’de devlet protokolünün ise ilk kez 1926’da Mustafa Kemal Atatürk tarafından belirlendiğini, ikinci kez 1960 ihtilalinin ardından, üçüncü ve son kez de 1980 ihtilali sonrası düzenlenerek günümüze kadar geldiğini belirtti.
İnsanın bütün davranışlarının ya özel alan ya sosyal alan ya da kamusal alanda gerçekleştiğini vurgulayan Aytürk, kamusal alandaki davranışların resmiyet içerdiğini belirterek protokolün bu resmi alanda geçerli olduğunu ifade etti. “Resmi alanda protokol; konukların, üstlerin ve hanımların yanında başlar.” diyen Aytürk, ast-üst ilişkilerinin ise kurum kültürüne, samimiyete, işte verim ve kaliteye dayandığını söyledi.
Aytürk, protokolün amacını, ‘itibarı ve şerefi korumak’ şeklinde tanımladı ve resmi alanda yanlış davranışlarla itibar kaybedilirken doğru davranışlarla itibar kazanıldığının altını çizdi. Protokol kurallarında karşılıklılık ilkesinin önemine değinen Aytürk, “Protokol kurallarında saygıda da saygısızlıkta da misilleme esastır. Tevazu; sosyal hayatta üstünlük, resmi hayatta ise acizliktir.” dedi.
Aytürk, “Protokolde üstleri, konukları ve hanımları korumak, kollamak ve saymak esastır. Yine protokolde sağ, soldan daima üstündür ve sola oturan, sağa oturandan daha önemsizdir.” dedi ve protokolde üstlerin, konukların, hanımların ve bayrağın sağa alınması gerektiğini bildirdi.
Aytürk, herkesin hayatında protokolün % 34’lük bir öneme sahip olduğunu belirterek kişi değerlendirilirken protokol bilgisinden sonra % 33’lük oranla bilgi ve becerisi, % 33’lük oranla da kişiliğinin önemli olduğunu kaydetti. Türkiye’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarını katılımcılarla paylaşan Aytürk, buna göre yöneticilerin, astların % 61 ceket düğmelemesine, % 34 hitabına, % 5 diğer davranışlarına baktığını açıkladı.
Aytürk, protokolün uygulandığı yerleri makam, resmi toplantı, resmi tören, resmi davet ve resmi araba olarak tarif etti; makamı, ‘Türk bayrağı olan yerler’ şeklinde açıkladı. Türk bayrağının bulunmadığı odaların ise makam değil, çalışma odası şeklinde nitelenmesi gerektiğini söyledi.
Aytürk, beş kişinin unvanının ebedi olduğunu sözlerine ekledi ve bu kişileri vali, paşa, büyükelçi, hakim ve profesör olarak açıkladı. Bunların kadroya dayalı unvanlar olmayıp devlet ve şeref payesi olduğunu kaydeden Aytürk, bu unvanların kişi emekli olunca hatta ölünce bile kullanılmaya devam edeceğini bildirdi.
Aytürk, iyi protokol bilgisi olan kişilerin diğerlerinin önüne geçeceğini söyleyerek Anadolu’da kız istenirken bile damat adayının oturma kalkması, yeme içmesi, görgüsü gibi hususların diğer niteliklerinden önde geldiğini vurguladı. Aytürk, ayrıca Türk köylüsünün dünyadaki en protokolcü millet olduğunu söyleyerek “Anadolu’da protokol, doğum ziyaretiyle başlar, ölümle biter.” dedi.
Bütün hanımların, köydekiler dahil, protokol bildiğini sözlerine ekleyen Aytürk, “Herkes iki hanımın toplamıdır; annesinin ve eşinin. O yüzden kişinin annesi ya da eşi ne kadar protokol biliyorsa kendisi de o kadar biliyordur.” şeklinde konuştu.
Aytürk, her milletin toplumsal davranışlarını belirleyen dini, etnik ve kültürel temelleri olduğunu söyleyerek “Türk toplumu üç kültürün izlerini taşır. Bunlar Orta Asya Şamanizmi, İslam ve Arap Müslümanlığı, Tanzimat’tan itibaren de Batı Fransız geleneğidir.” dedi.
Aytürk, dünyanın bütün dinlerinde protokol varken İslamiyette ve Protestanlıkta protokol bulunmadığını söyledi ve “O yüzden insanlar camiye pijamalarıyla gitmekte, kadınların cenaze namazında nerede duracağı kestirilememekte ve camilerde alkış olabilmektedir.” şeklinde konuştu.
Eğitim programının ardından Uzman Nihat Aytürk’e Karaman Valisi Murat Koca tarafından plaket takdim edildi.
![](https://www.karamaninsesi.com/images/upload/image/%C3%9CN%C4%B0VERS%C4%B0TE/protokol-egitim1.jpg)
![](https://www.karamaninsesi.com/images/upload/image/%C3%9CN%C4%B0VERS%C4%B0TE/protokol-egitim2.jpg)
![](https://www.karamaninsesi.com/images/upload/image/%C3%9CN%C4%B0VERS%C4%B0TE/protokol-egitim1.jpg)
![](https://www.karamaninsesi.com/images/upload/image/%C3%9CN%C4%B0VERS%C4%B0TE/protokol-egitim2.jpg)
Gündem