Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, T24'ten Hülya Karabağlı'ya verdiği röportajda yerel seçimlerle ilgili de değerlendirmede bulundu. Karamollaoğlu, yapılacak yerel seçimlerde özellikle büyük şehirlerde AKP'nin kaybedebileceğini söyledi.
Önümüde ki seçimlerde AK Parti ile ittifak kurarmısınız sorusunu cevaplayan Temel Karamollaoğlu, Önceki ittifakı da savunarak; " Ben böyle bir ittifak yapılmasından dolayı şahsen pişman değilim aslında ikna edilmesi gereken bir kesim var. Bizim üzerinde durduğumuz ilkeler var; yarın bu ilkeler üzerinde mutabakat sağlarsak AK Parti ile de ittifak kurulabilir. Adalet diyoruz ama bunu söz olarak değil fiiliyatta görmek istiyoruz. Liyakat diyoruz, ehliyet o kadar önemli ki siz devleti layık olan, işin ehli olanlar vermezseniz yönetemezsiniz, problemleri çözemezsiniz diyoruz." dedi.
Genel Merkez binasında yapılan röportajda Millet İttifakı'ndan AKP'nin kuruluş sürecine kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Karabağlı'nın "AKP ve MHP arasında varılan prensipteki anlaşmada, büyükşehirleri kaybetme korkusu dikkat çekiyor. AKP İstanbul’u kaybederse ne olur?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"AK Parti büyük şehirleri kaybeder diye düşünüyorum büyük ihtimalle. Özellikle Ankara ve İstanbul’daki insanları, Anadolu’nun bazı kesimlerinde insanları etki almak, sandıklarda manipülasyon yapmak daha zayıf. Tayyip Bey kendisi, ‘Biz İstanbul’a ihanet ettik’ dedi. Ciddi manada şehirlerde özellikle büyükşehirlerde yolsuzluklar oldu, şehirler yaşanabilir olmaktan çıktı. Bunun müsebbibi eski belediye başkanlarımız da, yok böyle bir şey. Hiçbir belediye başkanı AK Parti Genel Merkezi'nden gidecek bir talimatın aksine hareket edemez, edemediler de zaten. Kabahati yüklerler; bir günah keçisine her zaman ihtiyaç var. Onun için de belediye başkanlarını görevlerinden istifa ettirdiler.
Burada kaybetmemek için böyle bir ittifak olmazsa olmaz; öyle görüyorlar. MHP’nin gözettiği birkaç il var, özellikle Adana ve Mersin gibi, AK Parti’nin de gözettiği iller var. Bu illerde iddialarını devam ettirebilmek ve netice alabilmek için böyle bir ittifak olmazsa olmaz gibi gözüküyor. Ne kadar netice verir? Mahalli seçimlerde insanlar her zaman partilere göre oy vermiyorlar adaylar öne çıkıyor ister istemez."
İttifak kararında ise yüzde 10 barajı temel sebepti. Bu ittifak aslında koalisyon ittifakı gibi değil; doğrudan doğruya seçime giderken ortaya suni olarak konulan barajın bertaraf edilmesiydi. Bu, özellikle bize gönül veren kesimlerde yanlış anlamaya sebep oldu.
Sanki biz her konuda CHP ile İYİ Parti ile aynı noktaya gelmişiz gibi algılandı; halbuki bunu açık ve net ifade etti herkes. Her partinin kendi programı kendi görüşleri var. Başkanlık sisteminin bugünkü haliyle devam etmesinin Türkiye’yi otoriter rejime götüreceği endişesi doğduğu için; 'gücümüz yeter de Meclis’te çoğunluğu temin edersek bu sistemi de düzeltmemiz gerekir' diye de ittifakımız sağlandı.
"İlkeler üzerinde mutabakat sağlarsak AK Parti ile de kurulabilir"
Ben böyle bir ittifak yapılmasından dolayı şahsen pişman değilim aslında ikna edilmesi gereken bir kesim var. Bizim üzerinde durduğumuz ilkeler var; yarın bu ilkeler üzerinde mutabakat sağlarsak AK Parti ile de ittifak kurulabilir. Adalet diyoruz ama bunu söz olarak değil fiiliyatta görmek istiyoruz. Liyakat diyoruz, ehliyet o kadar önemli ki siz devleti layık olan, işin ehli olanlar vermezseniz yönetemezsiniz, problemleri çözemezsiniz diyoruz.