Hürriyet Gazetesi Avrupa sayfası Karaman FK'nin Onursal Başkanı Mehmet Ali Han ile röportaj yaptı.
Hürriyet Gazetesi Mehmet Ali Han'ı övgüyle bahsederek; " Berlin’in alt yapısı bir anlamda ondan sorulur. Berlin caddelerinde gezenler, nerede olursa olsun mutlaka onun hizmet verdiği alt yapı çalışmalarından birine tanık olur." dedi.
İŞTE RÖPORTAJIN TAMAMI:
Bu yıl sürpriz bir kararla Karaman Belediyespor futbol kulübünün yöneticiliğini üstlenen Mehmet Ali Han, Berlin’in en tanınmış Türkiye kökenli iş insanlarından biri. Başkent Berlin’in alt yapısı bir anlamda ondan sorulur. Berlin caddelerinde gezenler, nerede olursa olsun mutlaka onun hizmet verdiği alt yapı çalışmalarından birine tanık olur. İş hayatındaki başarısı kadar Berlin’de futbola olan tutkusuyla da bilinir Mehmet Ali Han. 1999 yılında Berlin Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün yönetimi devraldıktan sonra 2001’de Berliner Athletikklub 07’yi (BAK 07) satın aldı. Almanya Dördüncü Ligi’nde her sezon üst sıralarda oynayan BAK 07’nin U19 genç takımı bu sene Bundesliga’ya yükselerek büyük bir başarı kazandı. Mehmet Ali Han, BAK 07’nin yönetimini geçen yıl oğlu Ebubekir’e devretti. Ama asıl sürpriz bundan sonra geldi. Mehmet Ali Han ve kardeşi Süleyman Han, Spor Toto 3. Ligde zor günler geçiren memleketlerinin takımı olan Karaman Belediyespor’un yönetimi üstlendi. Hedefleri, Karaman Futbol Kulübü olarak adını değiştirdikleri takımı Süper Lig’e çıkarmak. Bunun için işe modern tesisler inşa ederek başlayacaklar. Şimdilik 6 ila 8 milyon Euro’luk yatırım planlıyorlar. Berlin’deki futbol tecrübesini Karaman’a aktarmak istediğini söyleyen Mehmet Ali Han, iddiasını şu sözlerle dile getiriyor: “Karaman’ı sadece Türkiye değil, tüm dünya tanıyacak.”
Karaman Belediyespor’a başkan olmak nereden aklınıza geldi?
Bu yıl ocak ayında BAK 07 ile Antalya’da kamptaydık. Karaman Belediyespor’dan arkadaşlar kampta olduğumuzu duyunca bizimle görüşmek istedi. Takımın durumunun çok kötü olduğunu ve borçları olduğunu anlattılar. Kulübün kapanma tehlikesi bile olduğunu söylediler. Transfer yasağı getirilmiş. Kulübün yönetimini üstlenmemizi teklif ettiler.
Bu teklifi nasıl karşıladınız?
Gelmişken görmek istedik. Zaten memleketimiz. 16 yaşına kadar Karaman’da yaşadım. Antalya kampı sonunda Karaman’a gittik ve tesislere baktık. Bu tesislerle iş yapamayız dedik. Belediye ile belirli yerler için görüştük ve bazı yerleri vereceklerini söylediler. Takriben 3.5 milyon TL’lik bir borcu üstlendik. Gerçi sonra bu borç yükseldi. Transfer yasağını kaldırdık. Ancak transfer sezonu bittiği için elimizdeki kadroyla lige devam etmek zorunda kaldık.
Bir anlamda risk almış oldunuz...
Geldiğimizde iki en iyi oyuncu transfer olup gitmişti. Diğerleri de ücretsiz oynayan futbolculardı. Açıkçası hocanın istemediği ve parasız oynayan futbolcular alınmış. Biz bunu sonradan öğrendik. Aslında evet, bir risk aldık. Ligde tutmak için büyük çaba sarf ettik ve en azından ligde kalmayı başardık.
Karaman Belediyespor’a yatırım yaparken, memlekete destek olalım diye mi yoksa futbolda bir gelecek gördüğünüz için mi yaptınız?
Aslında her ikisi de. Ben Karaman’da büyüdüm. Karaman’da benim kuşağımdakiler bilir. Balıklı şeker sattım, simit sattım, siyah lastik ayakkabılarla sokaklarında yürüdüm. Bu şehre bir borcum vardı. Bu şehrin bir çocuğuyum. Belki bir nebze de olsa katkı sağlamak istedik. Öte yandan 20 yılı aşkın bir süredir futbolun içindeyiz. Bu işi Berlin’de çok iyi yapıyoruz. Yani bizim bildiğimiz bir iş. Oradaki yanlışları düzeltebileceğimizi düşündük. ‘Ufak dokunuşlarla bu işi rahatlıkla düzeltebiliriz’ dedik.
‘ADIM ADIM SÜPER LİG’E ÇIKACAĞIZ’
İlk olarak nasıl bir adım atmayı planlıyorsunuz?
İlk başta modern tesisler inşa edeceğiz. Hakkı Teke Ormanlık alanı üzerinde. Buradan BİFA fabrikası sahiplerine teşekkür etmek istiyorum. Kendilerine tahsis edilen yeri, tesis kurmamız için önce devlete iade edecekler sonra da devlet tesis kurmamız için burayı kulübe devredecek.
Tesislerde neler olacak?
Dört çim saha, bir tane de suni çim saha, ayrıca fitnes salonları, dinlenme mekânları olacak. Kışın da kullanılabilen bir tesis planlıyoruz. Yaklaşık 6-8 milyon Euro’luk bir yatırım düşünüyoruz.
O zaman pek de ufak dokunuşlar değil. Karaman için büyük bir yatırım... Peki ligdeki hedefiniz nedir?
Aslında ilk hedefimize ulaştık. Ligde kaldık. Yani bebek daha yeni doğdu. Bizim hedeflerimiz çok büyük. Hedefimiz Süper Lig. Ama öncelikle ilk başta PTT 1. Ligi’ne kadar yükseleceğiz. Adım adım Süper Lig’e çıkacağız.
‘KARAMAN’DAN BERLİN’E BERLİN’DEN KARAMAN’A’
Bir tarih verebilir misiniz? Örneğin ‘10 yıl içinde Süper Lig’e yükselebileceğiz’ diyebilir misiniz?
10 yıl bizim için çok uzun bile. Hedefimiz daha erken yükselmek. Ancak bu işin de elbette garantisi yok. Zaman zaman tökezleyebiliriz. Fakat, doğru adımları atarak hedefe ulaşmak istiyoruz. Biz, Karaman Futbol Kulübü'nü bir marka değeri yapacağız ve marka değeri olarak da pazarlayacağız.
Bunun için sadece tesis yetmeyecektir...
Bizim büyük bir avantajımız var. Berlin’de çok başarılı futbol kulübümüz var. Bu kulüp Almanya Dördüncü Ligi’nde. Üstelik uzun yıllardır ligin üst sıralarında oynuyor. U19 takımımız bu sene Bundesliga’ya çıktı. Almanya’da tarih yazdık. Genç takımlarımız üst seviyede. Aslında büyük bir projemiz var; Biz burada köprü olacağız. İyi olan sporcular Türkiye’den Berlin’e, Berlin’den Türkiye’ye gidebilecek. Bu anlamda beni çok heyecanlandıran bu çapta ilk proje olacak.
Sizdeki futbol merakı nereden geliyor?
Biz dindar bir aileden geliyoruz. Babamız bizi pazar günleri Berlin’de camiye götürürdü. Biz de birinci neslin Almanca tercümelerinde yardımcı oluyorduk. Sonra, çocuk ve gençlere hem sahip çıkalım sokakta kaybolmasınlar hem de Almanca öğrensinler diye Almanca kursunun da verildiği bir dernek kurduk. Ancak gençleri sokaktan çekmek kolay olmadı. O yüzden ‘Futbol kulübü kuralım, en azından çocukları çekeriz’ dedik. Böyle başladı ve 1999’da Berlin Fenerbahçe Kulübü’nün yönetimini üstlendik. Ardından BAK 07 takımı. Bu takım Almanya’da çok ses getirdi.
‘ÖNCE FUTBOLCULARA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Karaman halkı nasıl karşıladı?
Çok büyük büyük bir heyecan oluştu. Bu bize de yansıdı. Halkın, taraftarın desteği çok önemli. Tabii ki oradaki kurumların desteği de. Yeni bir anlayış getirmek istiyoruz. Yıllardır Almanya’da edindiğimiz tecrübeyi aktarmak istiyoruz. Çok doğru işler değil, ne kadar az hata yaparsan başarılı oluyorsun. Çok düşünüp mühendislik hesaplamaları yaparak doğru karar verip istediğimiz hedefe ulaşmak istiyoruz. Karaman şanslı, biz şanslıyız.
Yani futbolla bir anlamda Karaman’ın tanıtımını da yapmış olacaksınız...
Evet, o konuda iddialıyız. Dünyaya Karaman’ı tanıtmak istiyoruz. Karaman dendiği zaman ‘Konya Karaman mı’ diye sordurtmak istemiyoruz. Karaman’ın nerede olduğunu dünya tanıyacak.
Bu süreçte zorluklarla da karşılaştınız mı?
Tabii. Ömrümün büyük bölümünü Avrupa’da geçirmiş biriyim. Kültür farklılıkları da oluştu. Detaylara girmek istemiyorum. Karaman’da duyduğumuz bazı şeyler tuhaf geliyor. Örneğin yönetime seçilmeden önce bir maça gittik, aman Allah’ım kendi oyuncularına nasıl küfürler, nasıl hakaretler. Taraftar grubunu topladım, ‘Bakın, bir şeyde anlaşalım’ dedim, ‘Benim kuracağım takımda hepsini ben getiriyorum. Bunların anası babası, benim annem babam. Bunlar da benim emanetim. Bunlara edilen küfrü bana edilmiş sayarım, bir dakika durmam’. Önce futbolculara sahip çıkacağız. Karaman’a katabileceğim büyük artılar olabilir, benim de Karaman’dan alacağım büyük artılar olacak. İki kültürün farkını iyi değerlendirebiliyorum. Onu da orada sevdiklerime anlatabiliyorum.
‘BEN KARAMAN’A SEVDALANDIM’
Nasıl bir kadro olacak?
Kadromuzu tamamen yeniliyoruz. Batmanspor’la şampiyonluk yaşamış bir hocayla anlaştık. Çünkü ligi bilen, ligdeki oyuncuları tanıyan bir hoca olsun istedik.
Almanya’daki futbolla Türkiye’deki futbolu nasıl kıyaslarsınız?
Türkiye’de çok kaliteli futbolcular var. Avrupa futboluyla bizdeki futbolu da karşılaştırabiliyorum. Türkiye’de oyuncuların taktiksel problemleri var. Neden? Çünkü Türkiye’de Almanya’daki gibi 5 yaşında başlamamış futbola. Her sene üstüne koyarak gelişmemiş. İkinci eksiklik ise fiziksel eksiklik.
O nereden kaynaklanıyor?
Almanya’da çocuklar antrenmandan sonra da fitnes yapıyor, kuvvet çalışması yapıyor. Kondisyon yapıyor. Burada ufak yaşlarda profesyonelliği öğreniyor. Profesyonelliğin içinde uykusu var, yemesi, içmesi var. Örneğin Karaman’da yönetimi aldıktan sonra bir maça çıkacağız. Oteldeyiz. Maç öncesi oyuncu gözleme yiyor. Burada 7 yaşındaki çocuğa öğretirler maç öncesinde yenmeyeceğini. Oyuncuların odalarında ağzına kadar kül tablalarıyla karşılaştım. Aradaki fark bu. Biz teknik bazı malzemeler götürdük. Polar sistemi götürdük mesela. Performanslarını ölçüyoruz. Ne kadar koşmuş ne kadar depar atmış, hepsinin artısını, eksisini öğrenip istatistik tutacağız.
Bundan sonra kulüp başkanı olarak Karaman’a daha sık gidip gelecek misin?
Elbette. Her zaman takımımızın yanında olacağız. Diyeceğim, ben Karaman’a sevdalandım. Bu şehrin sevdalısı oldum.