Müftülerden Özgecan’ın Ailesine Taziye Ziyareti
Çukurova Bölgesi’nin il müftüleri, Adana İl Müftülüğü Koordinasyonu’nda Mersin’e gelerek, Tarsus’ta hunharca katledilen Özgecan Aslan’ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Mersin’e eşleriyle birlikte gelen 10 ilin müftüsüne eşlik eden Mersin İl Müftüsü Ali Melek, toplumsal bilince ulaşılması gerektiğini belirterek, “Bütün insanların gönüllerine insan sevgisini ulaştırmamız gerekiyor” dedi.
Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Şanlıurfa, Niğde, Nevşehir, Hatay ve Osmaniye illerinin müftüleri, bugün öğleden sonra Özgecan Aslan’ın, merkez Akdeniz ilçesi Barış Mahallesi’ndeki evine geldiler. Adana İl Müftülüğü Koordinasyonu’nda gerçekleşen ziyarete eşleriyle birlikte katılan müftüler, Mersin İl Müftüsü Ali Melek ile birlikte Özgecan’ın annesi Songül Aslan ve babası Mehmet Aslan ile görüşerek başsağlığı dileklerini ilettiler.
Özgecan için Kuran-ı Kerim de okunan ziyaretten çıkışta müftüler adına gazetecilere açıklama yapan Mersin İl Müftüsü Melek, sadece aileyi ve Mersin’i değil, bütün Türkiye’yi çok derinden etkileyen çok elim bir hadiseyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Tüm Türkiye’nin büyük bir acı yaşadığını belirten Melek, “Millet olarak bu acıyı yüreğimizin çok derinliklerinde hissettik ve bu her evde, her yerde en acı bir şekilde en derin duygularla kendisini hissettirdi. Bugün bölgemizdeki il müftüsü arkadaşlarımız da illerindeki o acıyı belirtmek, sabırda bulunmak ve o üzüntüyü paylaşmak adına temsilen burada bulundular” diye konuştu.
“TOPLUM OLARAK ÖNCE BİRBİRİMİZİ SEVMEMİZ GEREKTİĞİNİİ ANLADIK”
Özgecan’ın vahşice katledilmesini değerlendiren Müftü Melek, bunun bir bilinç meselesi olduğunu ve bir toplumsal bilince ulaşılması gerektiğini vurgulayan Melek, “Yüce dinimiz, masum bir insanın katledilmesinin bütün bir insanlığın katledilmesine eşdeğer olduğunu ifade ediyor. ‘Hiç şüphesiz insanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez’ diyor sevgili Peygamberimiz insanlara merhamet etmeyi, şefkat göstermeyi, insanları sevmeyi, insanlara gönülden o kardeşlik duygularıyla bir münasebet içerisinde bulunmayı yüce dinimiz bizden istiyor” ifadelerini kullandı.
Özgecan olayında, toplum olarak bir eksikliğin de anlaşıldığını dile getiren Melek, insanların birbirlerini sevmeleri gerektiğine vurgu yaparak, şunları söyledi:
“Burada bir eksikliğimizi gidermemiz gerektiğini, toplumsal olarak belki en belirgin bir şekilde anladık ve en başta kadınlarımız, kız çocuklarımız olmak üzere bütün bir toplum olarak önce insan olarak birbirimizi sevmenin gerekli olduğunu, önce insan olarak birbirimize değer vermemizin lüzumlu olduğunu anladık. Çünkü kainatı yaratan Yüce Rabbimiz insana değer veriyor, insanı özel bir konumda bulunduruyor. Dolayısıyla kainatın yaratıcısının değer verdiği, Allah Resulünün hiç şüphesiz değer vermiş olduğu insanlara bizim de elbette ki değer vermemiz kendi görevimizdir, kendi sorumluluğumuzdur. İnsan olarak bunu yapmamız gerekir ve bu duyguyu, bu düşünceyi sadece Müslümanlar arasında değil, insana değer veren bütün insanların gönlüne ve kalbine bu duyguyu ulaştırmanın yollarını bulmalıyız. Bunun çarelerini bulmalıyız.”
“BÜTÜN İNSANLARIN GÖNÜLLERİNE İNSAN SEVGİSİNİ ULAŞTIRMAMIZ GEREKİYOR”
Melek, Türkiye’de özellikle bulunmaması gereken bu tür elim hadiselerin bir daha yaşanmaması için din görevlileri ve müftüler olarak kendilerine düşen sorumluluklar olduğunun da altını çizdi. Özellikle insan sevgisi vurgusu yapan Melek, “Her bir Müslümanın kendisine düşen, her bir insanın ayrıca kendisine düşen mutlaka bir sorumluluğunun olduğu bilinciyle hareket ederek, bütün insanların gönüllerine insan sevgisini ulaştırmamız gerekiyor. İnşallah biz birbirimizi seversek, biz toplum olarak, ülke olarak kardeşliğimizi, sevgi ve muhabbetimizi güçlü bir hale getirebilirsek bu tür olumsuzluklar asla olmayacaktır. İnşallah temennimiz, duamız işte bu Özgecan kardeşimizle beraber. İl müftülerimizin beraberinde getirdikleri o Kuran kurslarımızda, camilerimizde okunan hatimler ve oralarda yapılan dualar, ülke genelinde Diyanet İşleri Başkanlığımızın özel bir hutbe okutması, vaazlarımızda bunun üzerinde durmamız sadece bugüne has, bugünle sınırlı veya bu acılı olan süreci içerisine alan bir durum değil. Bu yıl içerisinde de her zaman üzerinde şimdiye kadar durduğumuz gibi bundan sonra biraz daha yoğun olarak durmamız gereken ve sorumluluk ve toplumsal bilinci oluşturmaya yönelik konuşmalarımızı, sohbetlerimizi, etkinliklerimizi de bu çerçevede inşallah götüreceğiz. Bu vesileyle çok yoğun işlerine rağmen kendilerinin eşleriyle birlikte taziyeye gelmiş olmalarından dolayı kardeşlerimize meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Cenabı Hak kendilerinden razı olsun, bu duyarlıklarından dolayı şükranlarımı arz ediyorum” şeklinde konuştu.