Savaşın Kadınlarının Sorunları Masaya Yatırıldı

Savaşın Kadınlarının Sorunları Masaya Yatırıldı
Mersin İl Müftülüğü tarafından Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle organize edilen, ’Suriyeli Mülteci Kadınlar’ konulu konferansla, savaşın kadınlarının sorunları masaya yatırıldı. Kentte yaşayan Suriyeli kadınların yoğun ilgi...

Mersin İl Müftülüğü tarafından Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle organize edilen, ’Suriyeli Mülteci Kadınlar’ konulu konferansla, savaşın kadınlarının sorunları masaya yatırıldı. Kentte yaşayan Suriyeli kadınların yoğun ilgi gösterdiği konferansta, sorunlar dile getirildi.
Muğdat Camii’nin konferans salonunda gerçekleşen konferansa; İl Müftüsü Ali Melek, Konya İl Müftü Yardımcısı Saliha Bilgiç, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırma Vakfı’ndan Yavuz Güçtürk ve Suriyeli misafir öğrenci Rezan Ebu Salih konuşmacı olarak katıldı. Konferansa Suriyeli kadınlar ve çocuklar da yoğun ilgi gösterdi. Kur-an’ı Kerim okunması ile başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Ali Melek, 2011 yılında Suriye’de çıkan iç savaş dolayısıyla yaklaşık 7 milyon insanın evini, barkını bırakıp ülkesini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Bu 7 milyon insanın 3 milyonunun komşu ülkelere sığındığını vurgulayan Melek, "Geri kalanı Suriye içerisinde daha sakin bölgelere göç etmek zorunda kaldılar. İnsanlar savaşın acımasızlığı karşısında kendileri için daha güvenli bölgelere geçtiler. Suriyeliler en fazla bizim ülkemize geldiler. Çünkü devletimiz ve milletimiz gelenlere misafir oldular ve kapısını, gönlünü açtı. Şu gerçeği de gözardı etmemek gerekir. Gideceği ülkede ne kadar misafirperverlik görse de vatanından, yaşamaya alıştığı toprağından ayrılmış olmak hiç de kolay değildir. Özellikle çocuklarıyla göç etmek durumunda kalan kadınlar için başka bir ülkede yaşamak daha da zordur. Farklı bir dili anlamaya çalışmakla birlikte sosyokültürel ortama yabancı olma durumu onları etkilemesi muhakkaktır. Ülkelerinden göç eden kadınların gittikleri yerlerde zamanının çoğunu kapalı mekanlarda geçirmeleri, bulundukları ülkenin dilini öğrenememeleri ve çalışma hayatına katılamama sebebiyle ciddi uyum sorunu yaşamaları kaçınılmazdır" diye konuştu.
"SURİYELİ KADINLAR İÇİN YAŞADIKLARININ ÜSTESİNDEN GELMELERİ HİÇ DE KOLAY DEĞİL"
Türkiye’nin yaklaşık 2 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığını vurgulayan Melek, "Ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimizin yüzde 75’ini kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır. Bu insanların en mağdur olanları da hiç şüphe yok ki kadınlar ve çocuklardır. Savaşın acımasızlığını yaşayan ve o ortamı geride bırakan kadın ve çocuklar için yaşadıkları tramvayı atlatmak geldikleri yeni yere uyum sağlamak hiç de kolay değildir. Savaşta eşlerini, yakınlarını kaybeden ve geldikleri, sığındıkları yeni yerlerde hayata tutunmaya çalışmaya çalışan Suriyeli kadınlar için yaşadıklarının üstesinden gelmeleri de hiç de kolay olmadığı çok da zor bir sınav olduğu açıktır. Cenab-ı Hak sabır, zorlukları aşma azmi ve kararlılığını versin inşallah. Ülkemizde bulunan misafirlerimiz için millet olarak ortaya koyduğumuz şefkat ve merhamet duygumuzu daha da artırmalıyız. Onlara olan sevgimizi daha da çoğaltmalıyız. Din kardeşliğimizi daha da derinleştirmeliyiz. Onların acılarını dindirmeye, yalnızlıklarını gidermeye daha fazla gayret etmeli, iyi komşu olmaya daha çok çaba sarf etmeliyiz. Suriyeli kardeşlerimiz nasıl savaş ve zulümle karşı karşıya kalıp, sahip oldukları her şeyi geride bırakıp izzet etmekle sınanıyorsa, bizim de sınavımız onlara kol kanat gelmek ve emsal olabilmekle gerçekleşmektedir" dedi.
Vatanını, yerini, yurdunu, işini, gücünü bırakıp Türkiye’ye sığınan bu insanlara el uzatmanın Müslüman olarak sorumluluğumuzda olduğunun altını çizen Melek, "Zulümden kaçıp ülkemize gelenler, kadın ve çocuksa onlara duyarsız kalmak sahip çıkmamak hiçbir vicdana sığmaz. Her biri bir emanet olan çocuk ve kadınlara daha çok hassasiyet göstermek, yaşadıkları zorlukları bir nebze olsun azaltmak insani ve vicdani bir vazife olarak görülmelidir. Bugün Müslümanlar olarak darda kalana yardım etmenin, mazluma arka çıkmanın, muhtaca el uzatmanın zamanıdır. Yardım ve himayeye muhtaç olan özellikle kadınlar ve çocuklar korunmalı, kötü emelli insanların insafına, istismarına fırsat verilmemelidir. Bugüne kadar ülkemize gelen Suriyeli misafirlere bu anlayış içinde olan aziz milletimize şükranlarımı arz ediyorum. Bundan böyle de aynı şekilde yardım ve desteklerini sürdüreceklerine inancım da tamdır" şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından panelistler tarafından sunumlar yapıldı, Suriyeli kadınların sorunları dinlendi.