Selçukta Mikolojik Gelişmeler
Türkiye’nin 1989 yılında ilk açılan merkezi olduklarını belirten SÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve Mantarcılık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gıyasettin Kaşık, “Merkezimizde, bu alanda önemli bilimsel çalışmaların yapılmasının yanı sıra Türkiye’de yetişen makro mantarların listesini çıkartarak, bununla ilgili ‘Konya Fungaryumu’ dediğimiz, ülkemizde yetişen mantarların arşivini oluşturup, biyolojik zenginliklerin korumaya alınması konusunda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Burada esas olan Türkiye’nin mantar listesini çıkarmak, yenilebilen ve yenilemeyenleri ayırmaktır” ifadelerini kullandı.
Üretim odaları ve araştırma laboratuvarlarıyla çekirdek bir tesis haline gelen Mantarcılık Araştırma ve Uygulama Merkezi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kaşık, “Burası doğal mantarların toplanıp kurutulduğu arşivlendiği ve teşhis edildiği bölümdür. Kütüphanemizde özel renkli resimlerden oluşan teşhis kitaplarımız bulunuyor. 700 türden 6 bin civarında mantar örneğimiz var. Hem bünyemizdeki lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize, hem de Konya dışındaki üniversitelerden gelen araştırmacılara merkezimizde araştırma yapma imkanı sunuyoruz. Bu şekilde mantar çeşitliliğimiz de zenginleşiyor. Aşağı katta bulunan laboratuvarlarımızda araziden toplanan mantarları muhafaza etmek için kurutuyoruz. Daha sonra koruma altına almak için ilaçlıyoruz. Ardından cinslere göre alfabetik sırayla fungaryumu’muzda yerlerine yerleştiriyoruz. Bünyemizdeki üretim ve kültür odaları, mantar saklama odaları ve arşivleriyle ülkemizdeki mantar çeşitliliğinin önemli bir kısmına sahibiz. Merkezimiz bu alanda araştırmacılara geniş imkanlar sunuyor” diye konuştu.
“Sağlık kuruluşlarına danışmanlık hizmeti veriliyor”
Mantar konusunda merkezi danışmanlık hizmeti vererek sağlık kuruluşlarından gelen istekleri de karşıladıklarını belirten Prof. Dr. Kaşık, "Mantar zehirlenme vakalarında mantar türlerinin teşhisi ve zehirlenmeye sebep olan etken madde hakkında bilgi vererek, tedavi sürecine yardımcı oluyoruz. Hücre zehri ihtiva eden mantar grubundan bir zehirlenme olduğu takdirde doktorların, içerideki zehir maddelerine uygun tedavi etmeleri gerekiyor. Çünkü mantarlar içerdikleri zehir türüne göre farklı zehirleme yapmaktadırlar. Doğru müdahale yapılmadığı takdirde ölümcül sonuçlara da neden oluyor. Bunun yanı sıra ülkemizde kültür mantarcılığının geliştirilmesi noktasında üretim yapmak isteyenlere, yetiştiricilikle ilgili her türlü yardım ve danışmanlık hizmetini veriyoruz" dedi.
“Türkiye’nin en büyük ve faal merkezi Selçuk’ta”
Türkiye’nin en büyük ve faal Mantarcılık Araştırma ve Uygulama Merkezi olduklarının altını çizen Prof. Dr. Kaşık, “Merkezimize destek olan 3 profesör, 2 yardımcı doçent, 1 uzman hocamız var. Bu kadar güçlü ve alt yapısı sağlam olan bir merkez Türkiye’de başka yerde yok. Sadece sistematik mikoloji değil, kültür mantarcılığı konusunda da çalışıyoruz. Komplike bir merkez olma yolundayız. Enstitü olmak için müracaatımızı yaptık. Senatomuzdan geçti, Yüksek Öğretim Kurumu’nda inşallah önümüzdeki dönemlerde enstitü olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu durumun bize artıları çok olacaktır” şeklinde konuştu.
“Trüf aşılı fidan ve yerli misel yetiştiriliyor”
Kilosu bin euronun üzerinde satışa sunulan Trüf Mantarı için alt yapının geliştirilmesi çalışmalarının hızla devam ettiğini belirten Prof. Dr. Kaşık, “Meşe ağaçlarının köklerinde yetişen ve yer altından çıkan Trüf Mantarı fidan üretimi için sera yapımına başladık. İlk fidan yetiştirme çalışmalarına da merkezdeki büromuzda başladık. Şu an 300’ün üzerinde meşe fidanına sahibiz. Sera bittiğinde fidanlar daha iyi gelişmeleri için seraya aktarılacak. Bir yıl sonrada fidanları araziye taşıyacağız ve aynı zamanda fidan üretimine devam edilecek” dedi.
Prof. Dr. Işık ayrıca, Türkiye’de yerli misel (mantar tohumu) üretimin ciddi anlamda yapılmadığını belirterek, kültür mantarlarının tohumu olan miseli ürettiklerini,uzak doğuda yetişen mantarları da Konya şartlarında üretmek istediklerini dile getirdi.
