Seydişehir Özgecan İçin TEK Yürek Oldu
Seydişehir ilçesinde, sosyal medya üzerinden toplanan vatandaşlar, Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan’ın hunharca öldürülmesine tepki gösterip idamın getirilmesini istedi.
Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın Mersin’de öldürülmesini protesto amacıyla vatandaşlar, yağan kara aldırış etmeden Hükümet Konağı önünde bir araya geldi. Kaymakam Tuncay Sonel ve Sivil Toplum Kuruluşu başkanlarının destek verdiği, çoğunu kadınların oluşturduğu grup, "Özgecan’a uzanan eller kırılsın", "Kadına uzanan eller kırılsın", "Kadına şiddete hayır" sloganları attı.
Grup adına konuşan Meliha Ülkü, "caydırıcı önlemler ve en önemlisi bu caniliği yapanlar idam edilseydi belki Özgecan yaşıyor olacaktı" diyerek, “Bayramda anneler çocuklarını gönül rahatlığı ile şeker toplamaya gönderebileceklerdi. 7 yaşındaki bir çocuk tecavüze uğramazdı. Dilim dilim doğranmazdı Münevver. Burada hepimiz toplandık A Partisi Yok B Partisi yok şucu bucu yok. Ortak bir yara var ve biz bugün onun için burada toplandık. Toplumsal sorunlar cinayet, tecavüz, taciz, aldatma arttı. Sosyal çözülmelere toplumsal yozlaşmaya ve çatışmalara giden süreç çözüm, öze dönüş emperyalizmin hedefi gerçekleşti. Hiçbir şekilde yıkılmaz dediğimiz aile yapımız yıkıldı. Televizyonlar, internet, akıllı telefonlar tarafından kültürümüzden uzaklaştırıldık yozlaştırıldık” dedi.
İDAMIN GELMESİNİ İSTEDİLER
Ülkü, “Bunlar olurken biz ne yaptık" sorusunu yönelterek açıklamasının devamında şunları söyledi:
"Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dedik. İşte dokundu, dokunacak. Aydınlar eğitimciler ve din âlimleri imamlar çok okuyanımız çok çalışanımız var sonuç dehşet, cinayet, tecavüz ve hedefsiz bir gençlik. Neden deyip kalıcı bir çözüm için birliktelik zamanı gelmedi mi? Mini etek giydin tecavüzü hak ettin diyen caniler, dar beyinliler, Kars’taki 11 yaşındaki erkek çocuğu da mı davetkardı. Nefesim daralıyor. Biz Osmanlı torunlarıyız, şanıyla şerefiyle övünen nokta. Özgecan ve nice canları yakan, nice ocağa ateş düşüren bu canilere büyük Türkiye Cumhuriyeti idam cezasını geri getirerek hükümetimizin ve meclisimizin bu yasayı çıkarmasını haykırıyoruz artık. Burada kadın erkek yok. Burada siyasi bir görüş bir oluşum yok. Burada şaklabanlık yok. Burada provokatörlük yok. Burada bir acı var, ciğeri yanan insanlar var. Burada bu canilerin idamını isteyen ciğeri yanan yürekler var."
İdam cezasının bir an evvel yasaya tekrar konulmasını istediklerini anlatan Ülkü, şunları söyledi: "Yoksa çok Özgecanlar gidecek. İki erkek annesiyim yarınlarından korkuyorum kızlar okusun diye kampanyalar yaptık. Okutuyoruz sonuç, Kep giymesi gerekirken kefen giyip toprakla buluşması haince, hunharca, vahşice, adice. Ben bir garip ev hanımıyım. Bir ışık yaktım ve şuan çığ oldu. Uzaktan yakından gelen o güzel yüreklerinizden öpüyorum. Bu canilere idam sehpasında görmeden ölmek istemiyorum. Sayın Başkanım, Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın vekillerim; sesimizi duyun. İçimize biraz su serpecek olan bu yasanın çıkmasıdır. Ateş düşmesin artık ocaklara, yanmasın yürekler, solmasın gencecik fidanlar. Şiddet görmesin, potansiyel oran ilan edilmesin artık kadınlar. Sokağa çıkmaya korkmasınlar artık. Sokak ortasında bıçaklanmasın. Artık kimse kadına çocuğa dokunmasın, dokunamasın”
Grup okudukları fatiha ve İstiklal Marşı’nın ardından olaysız dağıldı.