Ünlü Tarihçi Ahmet Şimşirgil Kmü’de Öğrencilerle Buluştu
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Gençlik Merkezim Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen söyleşide Ünlü Tarihçi ve Yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil öğrencilerle bir araya geldi. Söyleşiye üniversite personeli ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan KMÜ Öğrenci Toplulukları Temsilcisi ve Gençlik Merkezim Öğrenci Topluluğu Başkanı Mehmet Alp topluluk faaliyetleri hakkında bilgi vererek katılımcılara teşekkür etti.
“Osmanlı Devletini tanımak isteyenler eserlerine baksın”
Konferansını vermek üzere sahneye gelen Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, günümüz gençliğinin Osmanlı’yı yeterince tanımadığını belirterek, “Osmanlı Devletini tanımak isteyenler Osmanlı’nın bıraktığı eserlere bakmalı. Kişileri tanımanın yolu nasıl ki konuşmalarını dinlemekten geçiyorsa devletleri tanımanın yolu da yaptıklarını incelemekten geçer. Dünya üzerinde Osmanlı Devleti kadar hakarete uğrayan, yanlış anlatılan, iftiraya uğrayan ikinci bir devlet yoktur. Son dönemde yaşanan Osmanlıca tartışmalarına bakıyorum da Osmanlı’yı öven de övmeyen de onu tanımıyor. Osmanlıca’nın aslında Türkçe olduğunu bilmiyoruz. Bizim onu günümüz Türkçesinden ayırt etmek için Osmanlıca dediğimizi bilmiyorlar. Osmanlıca yeni bir dil değildir. Bu açıdan baktığımızda Osmanlı’yı anlamanın gerçekten çok zor olduğunu görüyoruz.” dedi.
“Diziler tarihin gerçekliğini öldürüyor ve gençlik bu şekilde zehirleniyor”
Osmanlı’yı anlattığı iddia edilen tarihi filmlerin ve dizilerin Osmanlı'ya büyük zarar verdiğini ve izleyenleri yanlış yönde bilgilendirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Şimşirgil konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir dizi Kanuni Sultan Süleyman'ı anlattı ve tarihimizin altın çağını bitirdi. Fetih 1453 filmi Fatih Sultan Mehmet Han'ın bütün şahsiyetini öldürdü. İskender Pala bir kitap yazdı, Yavuz Sultan Selim’in bütün şahsiyetini öldürdü. Bu padişahlar bile bu hale getirilirse biz hangisini konuşalım. Sen, ben izlemeyebiliriz ama bu millet bu dizileri izledi ve bu diziler, filmler seksen ülkeye satıldı. Diziler tarihin gerçekliğini öldürüyor ve gençlik bu şekilde zehirleniyor. O filmlerde Fatih'in bir makine mühendisi olduğu anlatılmıyor, Osmanlı'nın mühendisleri gösterilmiyor. Dizilerin tarih danışmanları kendi kitaplarında yazdıkları gerçekleri film ve dizilerde gizliyorlar.”
“Din, dil, tarih ve edebiyat gibi değerler kişilere şahsiyet kazandırır”
Prof. Dr. Şimşirgil konuşmasının devamında devletler ve milletler için birlik ve beraberliğin önemine değinerek şunları dile getirdi: “Bir isen, beraber isen güçlüsün. Birliğin beraberliğin yıkılırsa bitersin. Bu ülke, milli birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Osman Gazi’den itibaren Osmanlı’nın bu konudaki anlayışını görmek mümkündür. Bizim milletimizdeki merhamet, şefkat, duygu ve düşünce hiçbir millette yoktur. Matematik, fizik, kimya gibi ilimler insana şahsiyet kazandırmaz fakat din, dil, tarih ve edebiyat gibi değerler kişilere ve toplumlara şahsiyet kazandırır. Bu değerler iyi bilinmezse de o toplumlar şahsiyetini yitirir. Onun için dinimiz, dilimiz, tarihimiz ve edebiyatımızla çok oynuyorlar. Bunları iyi bilelim, hepimiz öğrenelim ve bunları sorgulayalım.”
“Osmanlı’ya hasta adam diyenler onun ölümünü görmeden öldü”
Abdülhamit Han’ın Kızıl Sultan şeklinde adlandırılmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Şimşirgil, Abdülhamit Han’ın otuz yıl içerisinde Osmanlı’yı bir dünya gücü yaptığını ifade ederek, “Osmanlı’ya son yüz senede ‘hasta adam’ yakıştırması yapan Avusturya-Macaristan, Alman-Prusya İmparatorluğu ve Rusya Çarlık İmparatorluğu hasta adam dedikleri Osmanlı’dan önce öldü. Osmanlı’yı dünyanın en iyi yedi ülkesinden biri yapan Abdülhamit Han'ı tahttan indirmeden bir cihan harbine giremediler ve asla giremezlerdi. Abdülhamit Han başımızda olsa cihan imparatorluğundan nasıl çıkardık düşünemiyorum bile.” dedi.
Prof. Dr. Şimşirgil konuşmasının son bölümünde Hürrem Sultan, Kösem Sultan, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilgili bilgilerini öğrencilere aktararak yakın tarihimiz ve günümüz siyasi olayları hakkında düşüncelerini paylaştı.
Söyleşi, Prof. Dr. Şimşirgil’in soruları yanıtlaması ve plaket takdimi ile sona erdi.